3 Haziran 2010 Perşembe

Şampiyon Fenerbahçe Ülker

Geçen sene son maçta olan olaylara "reaksiyon" diyen akıl yoksunları, bizim dün akşam salonda Fenerbahçe Ülker'i alkışlamamızı salaklık olarak algılayacaktır. Bu konuda sadece bunu söyleyebilirim... Zaten ne söylesek boş onlar için ama yine de dün olan bu olayı atlamamak istiyorum. 

Ben Fenerbahçe Ülker i tebrik ederim. Gerçekten hakkettiler. Bizden çok daha istekliydiler. Takımın lideri Roko Ukiç'i zaten çok beğeniyorum. Keşke Efes Pilsen'in oyun kurucusu o olsaydı bile diyorum. Müthiş yönetti takımını... Böyle savunma yapması şaşırttı aslında beni. Bunu da koçlarının başarısına bağlıyorum. Ertuğrul hoca, Tanjeviç'in yaptırabildiğinin 2-3 katı daha sert savunma yaptırabildi takımına... 
Fenerbahçe gerçekten çok iyiydi ama hakem üçlüsü için lütfen objektif olalım. İlk çeyrekte olanları lütfen gözardı etmeyelim. Böyle sert ve agresif bir savunmaya bir çeyrekte toplam 3 faul çalınması, dünyada başka hiç bir yerde olamaz... Bir çeyrekte aynı takıma 2 teknik faul çalınması da çok nadir görülen olaylardandır. Recep Ankaralı ve hakem üçlüsü için diyecek çok şey vardı dün akşam... Vicdanları rahatsa ne mutlu onlara... 

Bu sonucun Efes Pilsen için tek olumlu yanı, takımımızın antipatik ve karaktersiz iki kişiden kurtulacak olmasıdır. Bunların kim olduğu çok açık ve nettir. Dün akşam izlediğim takım, 20 yıldır gördüğüm en aciz Efes Pilsen'di... Olympiakos'tan zamanında, Abdi İpekçi'de 30 yemiştik en güçsüz kadromuzla ama aynı sene Pire'ye gidip 25 sayı fark atmıştık onlara. Efes Pilsen'i biz böyle sevdik. Mücadele gücü yüzünden sevdik. Dün 12000 kişilik seyirci baskısının karşısında böyle aciz kalacak bir takım değildik. Yani son 18 yılda çıktığımız deplasmanlar bize böyle olmaması gerektiğini söylüyordu... 

Yeni sezon için takımın ihtiyaçları aslında çok açık bir şekilde ortadır. Ama imkan bulduğumda onları da ayrı bir postta yazmak istiyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder