26 Haziran 2010 Cumartesi

Ümit Milli Takım değerlendirmesi


Turgut Atakol Turnuvası'nda 5'te 5 yaparak şampiyon oldu bugün Ümit Milli Takımımız. Genel olarak Ümit milli takımımızı değerlendirmek istiyorum.
Milli takımımızın bazı bölümlerdeki savunma performansı gerçekten sevindirici. Bazen çok çok basit hatalar yapabilsek bile oyuncuların savunma gayreti son derece güzel. Neredeyse her oyuncudan az çok katkı alabildiğimiz için rotasyonu geniş tutup, sahada sürekli zinde bir beş bulundurabiliyoruz. Ama rotasyon bazı yerlerde zayıf. Pivot bölgesinde özellikle bu sorunu çok yaşıyoruz. İlkan ve Furkan'ın yedeklenmesinde hep sıkıntı yaşadık. Deniz Kılıçlı'nın sakat olmasının da etkisi var tabii.
Hücumda ise bazen çok güzel örnekler sunabiliyoruz. Uzunlardan oynamaya gayret ettiğimiz bölümlerde hep başarılı olduk. Forvet pozisyonunda da hiç sıkıntımız yok diyebilirim. Ama İbrahim Yıldırım tam bir oyun kurucu olmadığından ve Volkan ile Fırat da yeterli tecrübeye sahip olmadıklarından, bazen topu hücuma getirirken bile sıkıntı yaşayabiliyoruz.
Göze batan oyuncularımızı değerlendirecek olursak...

Furkan Aldemir: Turnuvanın MVP si seçildi. Söylenecek çok şey var aslında Furkan için. Enes'le ikisi sağlam adımlarla geliyorlar. Hücum opsiyonlarına bir şeyler katabilirse çok süper şeyler olacak gibi gözüküyor. Benzediği oyuncu: Mirsad Türkcan

İlkan Karaman: İlkan süper bir 4 numara olacak diye umuyorum. Top eline bu kadar yakışan bir uzun Türk oyuncu görmek çok çok zor. 86/87 jenerasyonu hep uzunlarıyla övünür ama 20 yaşındayken ne Semih ne de Ömer Aşık, İlkan kadar göze hoşa gelen basketbol oynuyorlardı...
Benzediği oyuncu: Darius Songalia

Melih Mahmutoğlu: Türkiye'de mevcut şutör guard eksikliğini dindirmesini umuyorum. Fiziği biraz yetersiz ama şutu bu kadar mükemmel bir oyuncu çok çok iyi yerlere gelebilir. Bu sene Quincy Douby yüzünden bir sene kaybetti ama ben ondan çok ümitliyim. Zaten zaman bulabildiği FB Ülker ve GS CafeCrown maçlarında da bunu ispatlamıştı. Galatasaray'da umuyorum ki iyi süreler bulabilecek.
Benzediği oyunucu: Serkan Erdoğan

Birkan Batuk: Birkan'dan açıkçası hücumda daha iyi şeyler bekliyordum ama yine de tatmin edici bir performans gösterdiğini söyleyebilirim.2-3 oynayan bir oyuncu için atletik özellikleri pek iyi olmasa da oyun zekası ve şut yeteneği ile hücumda etkili hale gelebiliyor Birkan. Savunması zaten gayet başarılı.

Can Maxim Mutaf: Melih'in yedeği olduğu için uzun süreler alamasa da kalitesini bence gösterdi.. Sinan Güler'in şut sokabilen hali diye gözlemledim ben Can'ı... Bir kere fundamental ı kesinlikle müthiş... Seneye ümit milli takımda ilk beşi kapacaktır ama asıl önemlisi bu sene kulüp takımında süre bulabilecek mi?

İbrahim Yıldırım: Barış Özcan'ın sakatlığının ardından playofflarda çokca süre bulabilmişti İbrahim Banvit'te ama orada Barış Ermiş'in yanında hep 2 numara gibi oynuyordu. Çok güzel maçlar da çıkardı playofflarda. Ama hala 1 numara mı 2 numara mı tam belli değil gibi. Bugünkü maçta da bir oyun kurucunun yapmayacağı hataları yaptı. Hücumun 5. saniyesinde 3lük atmak gibi. Tamam çok kritik anlarda da çok güzel sayılar attı... Ancak rakibin oyun kurucusu, yıldız adayı Toni Prostan'a baktığımızda 0 sayı, 8 rib, 13 asist ile oynadığını görüyoruz. Bu maça kadar Prostan hep yüksek skorlarla oynuyordu ama o da aynı Ukiç gibi gerektiği zaman skor atmaya yöneliyor, öncelik olarak takımı oynatmayı düşünüyor. Ülkemizde neden 1 numara yetişmediğini daha iyi anlayabiliyoruz sanırım.

Dikkat edilmesi gereken diğer isimler; İzzet Türkyılmaz, Göksenin Köksal...

Olumsuz düşüncelerime rağmen bugün çok güçlü bir Hırvatistan'ı farklı bir skorla yendik. Takımdaki 12 oyuncunun 10 tanesinin kalitesi çok çok yüksek. Ama üst seviyelerde Furkan, İlkan, Melih yerine Prostan, Delas ve Radoseviç daha çok duyacak olmamız (umarım öyle olmaz) beni şimdiden çok üzüyor.

Cenk Akyol yeniden Efes Pilsen'de


2004'te Efes World Cup'ta Slovenya ile oynadığımız yarı final maçında yeteneklerini göstermişti Cenk herkese. Beni de haksız çıkarmamıştı. 17 yaşında  milli takımda oynayan belki de ilk Türk oyuncuydu Cenk Akyol... 
Yukarıdaki fotoğrafta da Japonya'daki efsane Dünya şampiyonası maceramız sırasında çekilmiş bir ekran görüntüsü... O şampiyonada da Ersan'la birlikte 19 yaşında çok ciddi katkı vermişlerdi. 
Ama sonra neler oldu? Efes Pilsen kötü takımlar kurdu, bu kötü takımlarda bile Cenk patlama yapamadı. Yıllar geçtikçe oyunun üstüne hiçbir şey katamıyor gibi gözüküyordu. Ama geçen sene Avellino'da kıpırdamaya başladı biraz Cenk...
Umarım bu sene onun için yeni bir başlangıç olur. Ondan beklenenler belli: altyapılarda kendisini ön plana çıkardığı özellikleri. Top çalma yeteneği, yüzdeli şut sokması ve etkili penetreleri... 

21 Haziran 2010 Pazartesi

Miroslav Raduljica kimdir?


2008 U-20 Ümitler Avrupa Şampiyonası en değerli oyuncusu Miroslav Raduljica ile büyük ölçüde anlaştı Efes Pilsen. Büyük ölçüde diyorum çünkü resmi sitede henüz yayınlanmadı bu haber...
Ümitler Avrupa Şampiyonasından bahsetmemin sebebi; 2006'da Ersan'ın 2007'de de Milos Teodosiç'in bu ödülü aldığını belirtmekte yarar olduğudur... Ben geçen sene Avrupa Şampiyonası' nda izlemiştim O'nu ve hemen default yorumumu yapmıştım:) "Bu adam büyük yıldız olacak." Böyle yorum yaptığım adamların üçte ikisi hakkaten süper yıldız oluyorlar. Naked Man yasası gibi oldu ama gerçekten öyle... Zaten oyuncular kendilerini gösteriyor. O yüzden çok ahım şahım bir yorum değil bu yaptığım...
Neyse gelelim Raduljica'nın Efes Pilsen'e faydalarına.. Öncelikle Çok daha sert ve çok çok daha zinde bir takım olacağız... Ribaund gücümüzün artacağını da umuyorum. Maç sonlarını daha iyi, daha diri oynayabilecek bir uzuna kavuşmuş olacağız...
Son olarak da fazla abartmadan gelsin kendisini izleyelim diyorum...

Velimir Perasoviç Efes Pilsen'de


80li yılların sonu ve 90'lı yılların başında büyük bir oyuncu olan Velimir Perasoviç'in koçluk kariyerindeki yeni durağı, bugün itibariyle Efes Pilsen olmuştur. Umarım çok başarılı olur ekibimizde... Ben değişimi hissedebiliyorum. Raduljica transferi bunu müjdelemişti. Şimdi de Perasoviç'in gelişiyle bu perçinlenmiştir.

18 Haziran 2010 Cuma

Transfer dosyası 2010


Efes Pilsen:
Transferler: Velimir Perasoviç, Erwin Dudley, Cenk Akyol, Andrew Wisniewski, Miroslav Raduljica, Lawrence Roberts

Fenerbahce Ulker: Roko Ukiç kontratını uzattı.
Transferler: Aydın Örs (Koordinatör), Neven Spahija (Koç), Engin Atsür, Marko Tomas, Kaya Peker, Darius Lavrinoviç



Banvitspor: Barış Ermiş, Barış Özcan, Keith Simmons, Charles Davis ve Lance Williams kontratlarını uzattı.
Altyapıdan yetişen Yiğitcan Turna(1987), İbrahim Yıldırım
(1990), İzzet Türkyılmaz(1992), Erolcan Çinko(1990) ve Şafak Edge(1992) takımda  tutuldu.
Transferler: Antonio Graves, Bora Hun Paçun, Mutlu Akpınar


Besiktas Cola Turka: Fedor Likholitov ve Mire Chatman kontratını uzattı. 
Transferler: Cüneyt Erden, Serhat Çetin, Bekir Yarangüme, Mustafa Abi, A.J. Ogilvy


Turk Telekom: Can Uğur Öğüt(1992), Sertaç Şanlı(1991), Gökhan Karabıyık(1988) Genç Telekom kadrosundan A takıma katıldı. 
Transferler: Faruk Akagün(Koç), Ümit Türkoğlu, Ceyhun Altay, Yunus Çankaya, Orhan Hacıyeva, Adem Ören, Rasim Başak, Berent Kavaklıoğlu, Mehmet Yağmur, Heiko Schaffartzik, Larry Owens, Marquis Gilstrap, Diamon Simpson

Pınar Karşıyaka: Birkan Batuk, Serkan Menteşe, Alper Saruhan kontratını uzattı.
Transferler: Ahmet Erdoğan, Jovo Stanojeviç

Bornova Belediye: 

Transferler: Ümit Sonkol, Soner Şentürk, Pertev Öngüner, Şerafettin Birgen, Michael Roll, 

Erdemirspor:

Transferler: Altan Erol, Oktay Yılmaz, Hakan Demirel, Eren Beyaz

Galatasaray Cafe Crown:Radoslav Rancik kontratını uzattı.

Transferler: Oktay Mahmuti, Ermal Kurtoğlu, Tutku Açık, Sertaç Şanlı, Melih Mahmutoğlu, Taylor Rochestie, Haluk Yıldırım, Joshua Shipp

Tofaş: Can Altıntığ, Fırat Töz, İlkan Karaman sözleşmelerini uzattı.
A.Furkan Eskici(1991), Doğancan Tokmak(1992) ve Uğur Dokuyan(1993) altyapıdan A takıma çıkartıldı.
Transferler: İnanç Koç, Onur Aydın, Selim Saygın, Jason Rowe

Antalya BSB. :
Transferler:
Ahmet Kandemir (Koç), Muratcan Güler, Hadi Doğan, Erdinç Balto, Şahin Ekmen


Mersin BSB.: 
Transferler: Valentin Pastal, Hazer Avcı

Aliaga Petkim: 

Transferler: Erdem Türetken, Levent Bilgin, Barış Güney, Polat Kaya, Önder Külçebaş, Darlon  Johnson, Kevin Brawwell


Oyak Renault: 
Transferler: Kerem Özkan, Umut Yenice, Alper Özcan, Jonathan Gibson , Charles Garcia 

Medical Park Trabzonspor: 

Transferler: Evren Büker, Ersin Görkem, Mutlu Demir, Derrick Obasohan, Michael Wright, Vuk Radivojevic 

Olin Gençlik:

Transferler: Can Akın, Seth Doliboa, Tufan Ersöz, Vidas Ginevicius, Alican Güney, Predrag Samardziski, Erdal Bibo

12 Haziran 2010 Cumartesi

Efes Pilsen'de transfer gelişmeleri...



Umalım da internette iki gündür çıkan haberler doğru olsun. İkisi de çok kariyerli ve çok başarılı oyuncular. Tam ihtiyacımız olacak türden iki süper yıldız. Ama ikisinin de egosu Igor Rakoçeviç düzeyinde. Bu transferler gerçekleşirse coach transferi için de müthiş bir isim gelmesi gerekir diye düşünüyorum.
Meydana gelecek olası sorunlara rağmen bu iki süper ismi önümüzdeki sene Efes Pilsen'de izlemeyi çok isterim...

David Andersen: 1980 doğumlu. Kariyerindeki takımlar şu şekilde;

Wollongong Hawks (1998–99)
Virtus Bologna (1999–03)
Montepaschi Siena (2003–04)
CSKA Moscow (2004–08)
FC Barcelona (2008–09)
Houston Rockets

Başarıları:

Albert Schweitzer MVP 1998
Australian Junior Player of the Year 1998
Italian League Finals MVP 2004
All-Euroleague First Team 2005

2002 / NBA Draft 2. tur / 37.sırada


Terrel McIntyre: 1977 doğumlu. Kariyerindeki takımlar şu şekilde;

BCM Gravelines, 1999–00
Braunschweig Metabox, 2000–01
Fayetteville Patriots, 2001–03
Carife Ferrara, 2003–04
Upea Capo d'Orlando, 2004–05
Reggio Emilia, 2005–06
Montepaschi Siena...

Başarıları:

Italian League MVP: 2007
2x Italian League Finals MVP: 2008, 2009
Italian SuperCup MVP: 2008
2x All-Euroleague First Team: 2008, 2009

9 Haziran 2010 Çarşamba

A Milli Takım Kadrosu


Milli takımımızın vaziyet planı aşağıdaki gibidir:) İyi bir sonuç için her şeyin yolunda gitmesi şart. Hem havuza düşen bütün topları çekmeliyiz, hem şanslı olmalıyız, hem seyirci baskısını kurmalıyız, hem yüzdeli atmalıyız, hem de çok iyi savunma yaparken 23. saniyede üçlük yememeliyiz. Bunlar gerçekleşirse başarılı oluruz. Çünkü bütün takımlar en güçsüz halleriyle burada olacaklar. Ama biz de an itibariyle çok ama çok kötü bir durumdayız.

Kerem Tunçeri: Sakatlık yaşadı. Turnuvaya iyi bir şekilde yetişebilecek mi göreceğiz.

Ender Arslan: Final serisinin 6. maçında baskı altında nasıl oynadığını gösterdi. İlk tur maçlarında iyi oynayacaktır ama gerisi için bir fayda beklemiyorum.

Engin Atsür: Hep güvendiğim isim. Bu adama hakkettiği değeri vermiyorlar.

Ömer Onan: Sert savunmasına faul çalınmadığı sürece etkili bir oyuncu.

Evren Büker: Kesinlikle ilk 12de olmalı.

Sinan Güler: Ergin Ataman bu sezonunu harcadı.

Hidayet Türkoğlu: 2009 vs. 2010....

Cenk Akyol: Sezonu en iyi geçirenlerden. 87 kuşağının hayal kırıklığı...

Ersan İlyasova: En iyi oyuncumuz an itibariyle. Her daim güveniniz.

Kerem Gönlüm: 1 sezon oynamadı. Durumunu bilemiyorum.

Cevher Özer: İyi bir sezon geçirdi. Ama üst düzeyde değil diye düşünüyorum.

Ömer Aşık: Yarım sezon oynamadı. Kerem Tunçeri'yle mükemmel bir uyum içindeydiler. Gasol, Gortat, Lavrinoviçs, Mozgov, Bourisis, Kristiç gibi uzunlar karşısında neler yapabildiğini gördük. Ben olsam onun yerinde bu dönemi sadece kondisyon ve serbest atış çalışarak geçirirdim. Kesinlikle son yıllardaki en iyi pivotumuz.

Oğuz Savaş: Formu düşük. Blok tehdidi yok, ribaund katkısı zayıf. Gasper Vidmar bile kendini nasıl geliştirdi. Daha da diyecek bir şey yok.

Semih Erden: Ribaund ve savunma katkısı yüksek.

Fatih Solak: !?!?!? Ağlamak istiyorum sayın seyirciler.


Fatih Solak mı? Aa benim nasıl aklıma gelmedi ki?


Fatih Solak 35 yaşına gelse de kurtulsak şu sevdadan... Şunun şurasında 5 yıl var. Tanjeviç bıraktı bırakacak, Fatih yaşlandı yaşlanacak derken nefret ettirdiniz Milli Takımdan.... Enes KANTER'in neden milli takımda yer bulamadığını kimse açıklamayacak mı? Ya da Furkan ALDEMİR'in kaç tane Fatih Solak ettiğini kimse göremeyecek mi? Gözü olanlar görüyor da Fatih'i herhalde gönül gözüyle görüyor bazıları...

Post'un başlığı aslında "A Milli Takım açıklandı" olacaktı ama elimde değil bu konuya değinmeden edemiyorum. Hüseyin Beşok 29 yaşındayken yaşlı diye almamıştı kadroya Tanjeviç "The Kurt" tarafından.. O zaman da Fatih "The Yetenek Düşmanı" nı almıştı kadroya 24 yaşındayken. Fatih şimdi 30 yaşında. Elimizde pırıl pırıl iki muhteşem yetenek var. Ki bunlar öyle çakma yetenek de değil. Biri Dirk Nowitzki'nin 12 yıllık rekorunun kırmış biri de TBL'de 19 yaşında ribaund kategorisinde 5. olmuş... Bu gençlerin yerine "genç" Fatih kadroda... Fazla söze gerek yok sanırım. Arif olan değil aklı evvel olan bile anlıyor ne demek istediğimi. Ama daha fazla kendimi germeme lüzum yok.

7 Haziran 2010 Pazartesi

TBF'ye bir kez daha: Yazıklar olsun...


2004ten beri bizi çıldırtmaktan bıkmayan TBF ileri gelenleri, sessiz sedasız yine yaptılar yapacaklarını... Belki pek kimse farkında değildir ama altyapı kadrolarında ne Enes KANTER'i ne de Burak Can YILDIZLI'yı görebiliyoruz... Milli takımlarda, böyle kişisel sorunlar diye diye oyuncuları harcamalarına artık yeteeeer demek istiyorum. Nasılsa medyada kimse basketbolu sallamadığı için bu adamlar da istedikleri gibi at koşturabiliyorlar. Kimse çıkıp bir açıklama yapmıyor bu yıldızların neden milli takımda olmadığına dair... Allah bilir ne biçim bir milli takım kadrosu açıklayacaklar yakında.

Şu siteye bir bakın ey yetkililer. Ey çok bilmişler.
http://www.eurohopes.com/rankings/1994
http://www.eurohopes.com/rankings/1992

Siz basketbol severseniz, ben değilim... Siz basketboldan anlıyorsanız ben bu konuda cahilim... Yeter artık, defolun gidin yahu... Haykırmak istiyorum defolun gidin diye...

6 Haziran 2010 Pazar

Büyük bir yıldız adayı: Burak Can Yıldızlı


Geçen sene Nihat İziç'le yaşadığı anlaşmazlık yüzünden milli takımdan uzaklaştırılmıştı Burak sanırım... Detayları çok bilmiyorum ama bugün okuduğum bir davranışı onun ne kadar örnek bir sporcu olduğunu gösterdi bana.

Turnuvada 3 ödül kazanan Burak Can (Sayı kralı, MVP, En İyi Pivot), bu ödüllerden En iyi Pivot ödülünü takım arkadaşı Tugay Göçtürk'e vermiş. Mikrofondan salondakilere, bu ödülü Tugay'ın hakkettiğini söylemiş. Genelde yıldız adayı oyuncularda pek görmeye alışkın olmadığımız çok güzel bir hareket... Kendisini A takımlarda izleyebilmemiz için 2-3 senemiz var. Umarım bu şekilde ilerlemeye devam eder Burak.

www.eurohopes.com sitesinde 94 doğumlular arasında Avrupa'daki en iyi 3. oyuncu olarak gösterildiğini ve Tayfun Erülkü'nün de bu listede 4. olduğunu belirtmek isterim.

Kaynak: altyapibasket.com

2009-2010 sezonu 3 dalda şampiyonu Efes Pilsen



Kapatılması istenen Efes Pilsen, altyapılardaki bütün kategorileri namağlup şampiyon bitirdi bu sezon...
Gençler yarı finalde, küçükler de finalde biraz zorlansa da, diğer bütün maçları farklı şekilde kazandı altyapı takımlarımız. Özellikle yıldızlarda inanılmaz ağır bastık. Final skoru 97-41.
Burak Can Yıldızlı, Tayfun Erülkü, Can Korkmaz, Soykan Yıkılmaz, Yiğitcan Vardal, Okben Ulubay gibi yıldız adaylarını daha şimdiden Türk basketboluna, bazılarını da tüm dünyaya sundu.
http://www.eurohopes.com/rankings/1994

PS: Bu post u yazmaya dün başlamıştım, çünkü yıldızlardan sonuna kadar emindim ve haklı da çıktım. 

3 Haziran 2010 Perşembe

Şampiyon Fenerbahçe Ülker

Geçen sene son maçta olan olaylara "reaksiyon" diyen akıl yoksunları, bizim dün akşam salonda Fenerbahçe Ülker'i alkışlamamızı salaklık olarak algılayacaktır. Bu konuda sadece bunu söyleyebilirim... Zaten ne söylesek boş onlar için ama yine de dün olan bu olayı atlamamak istiyorum. 

Ben Fenerbahçe Ülker i tebrik ederim. Gerçekten hakkettiler. Bizden çok daha istekliydiler. Takımın lideri Roko Ukiç'i zaten çok beğeniyorum. Keşke Efes Pilsen'in oyun kurucusu o olsaydı bile diyorum. Müthiş yönetti takımını... Böyle savunma yapması şaşırttı aslında beni. Bunu da koçlarının başarısına bağlıyorum. Ertuğrul hoca, Tanjeviç'in yaptırabildiğinin 2-3 katı daha sert savunma yaptırabildi takımına... 
Fenerbahçe gerçekten çok iyiydi ama hakem üçlüsü için lütfen objektif olalım. İlk çeyrekte olanları lütfen gözardı etmeyelim. Böyle sert ve agresif bir savunmaya bir çeyrekte toplam 3 faul çalınması, dünyada başka hiç bir yerde olamaz... Bir çeyrekte aynı takıma 2 teknik faul çalınması da çok nadir görülen olaylardandır. Recep Ankaralı ve hakem üçlüsü için diyecek çok şey vardı dün akşam... Vicdanları rahatsa ne mutlu onlara... 

Bu sonucun Efes Pilsen için tek olumlu yanı, takımımızın antipatik ve karaktersiz iki kişiden kurtulacak olmasıdır. Bunların kim olduğu çok açık ve nettir. Dün akşam izlediğim takım, 20 yıldır gördüğüm en aciz Efes Pilsen'di... Olympiakos'tan zamanında, Abdi İpekçi'de 30 yemiştik en güçsüz kadromuzla ama aynı sene Pire'ye gidip 25 sayı fark atmıştık onlara. Efes Pilsen'i biz böyle sevdik. Mücadele gücü yüzünden sevdik. Dün 12000 kişilik seyirci baskısının karşısında böyle aciz kalacak bir takım değildik. Yani son 18 yılda çıktığımız deplasmanlar bize böyle olmaması gerektiğini söylüyordu... 

Yeni sezon için takımın ihtiyaçları aslında çok açık bir şekilde ortadır. Ama imkan bulduğumda onları da ayrı bir postta yazmak istiyorum.